Felç sonrası depresyon

Felç sonrası depresyon, en önemli ve en sık ortaya çıkan nöropsikiyatrik komplikasyondur 

Felç sonrası depresyon, hastanın felcinin iyileşmesinde en önemli engelleyici durumlardan birisidir. Felç geçiren hastaların yaklaşık üçte birinde major depresyon gelişir. Ayrıca hastanın mental fonksiyonları (bilişsel fonksiyonları) üzerinde de çok olumsuz etkisi vardır. Major depresyon yanı sıra hastaların birçoğunda minör depresyonda ortaya çıkar ve bunun en önemli olumsuzluklarından birisi ilgisizlik yapmasıdır. Depresyon felçten 3-6 ay sonra pik yapar ve 1 yıl içinde düşüş gösterir (felçten 1 yıl sonra deprsyon oranı başlangıca göre %50 azalır). Ancak bazı hastalarda kronikleşebilir. Felç sonrası hem kadınlarda hem erkeklerde görülür ancak kadınlarda oran biraz daha yüksektir. Depresyonun, fonksiyon bozukluğu daha çok olan hastalarda daha fazla görüldüğü bildirilmektedir.   

Felç ’de duygusal değişiklikler, beyin hasarı ya da fonksiyon kaybı nedeniyle oluşabilir. Felç ‘den sonra duygusal durumda dalgalanmalar meydana gelebilir. Moralin çok yüksek olduğu bir durumda aniden moral bozulabilir veya depresif hale gelinebilir. Birden ağlama başlayabilir, ağlama hızlıca durabilir veya gülme başlayabilir.

Felç den  hemen sonra duyguları kontrol etmede güçlük olacaktır. Hastalarda kişilik değişiklikleri görülebilecektir. Zamanla bu durum iyiye gidecektir. Hastaların kendilerini depresif, üzgün veya kızgın hissetmeleri olağandır. Duygusal reaksiyonlar ve depresyon felç  sonrası sıktır; fakat tedavi edilebilir.

Depresyon tedavisi

Depresyonun tedavisi için hekimler tarafından antidepresan tedaviler verilir. Psikoterapi, kognitif terapiler, egzersizler yararlı olabilir. Ayrıca hastaya karşı takınılan pozitif aile desteği çok önemlidir.

Felç geçiren aile bireylerinde depresyon

Burada dikkat edilmesi gereken konu aile bireylerinde de depresyon gelişebileceğidir. Bir annenin, babanın veya evladın felç geçirmesi diğer aile bireylerinde büyük bir hüzün ve depresyon oluşturabilir. Aile rehabilitasyon sürecinde çok önemli olduğundan, hekim ve rehabilitasyon ekibi hastanın ailesinin klinik durumunu da çok yakından takip etmelidir.