sabah.com.tr

Derinliği bilinmeyen deniz, göl ve havuzlara ‘balıklama’ atlamak, boyun omurlarında kırılma ve ağır felçlere neden olabilir.

26 Haziran 2012 – 11:56

Suya balıklama atlarken felç olmayın

Hava sıcaklığının artmasıyla serinlemek isteyenler deniz ve havuzlara koşuyor. Özellikle çocuk ve gençler su kenarlarında dikkatsizce hareket edebiliyor ve hayati önem taşıyan tatil kazaları yaşanabiliyor.

Boyun kırıklarının, sıklıkla trafik kazaları, yüksekten düşme ve spor yaralanmalarında oluşabileceğine işaret eden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erbil Dursun, ”Sığ ve dibi kayalık olan denizlere, sığ havuzlara ‘balıklama’ atlama, boyun omurlarında kırılmalara ve ağır felç durumlarına neden olabilir” uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Dursun, çocuk ve gençlerin, suya ”balıklama” atlama ve su içinde dalma konularında ciddi şekilde uyarılması gerektiğini vurgulayarak, kişide kemik erimesi veya omurgayı etkileyen kronik, ilerleyici, ağrılı sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalığın bulunması halinde, hafif travmalarda bile boyun omurlarında kırık oluşabileceğini söyledi.

Bu tür hastalıkları olanların, daha da dikkatli davranması gerektiğini belirten Dursun, böyle bir travma ile karşı karşıya kalındığında, bu durumun tıbbi bir aciliyet olduğu ve kaza ile tedavi arasındaki sürenin çok önemli olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.

KAZA SONRASI BOYNU HAREKET ETTİRMEYİN

Dursun, kaza olur olmaz boynun hareket ettirilmeden, hastaya bir boyunluk takılarak en yakın tıbbi merkeze başvurulmasını isteyerek, hızla uygulanacak tedavilerin, boyun omurgasının kırılması sonucunda oluşacak vahim sonuçları azaltabileceğini ifade etti.

”Erken evrede uygulanacak kortizon tedavisi çok önemli olabilir. Gerekirse derhal cerrahi girişimler yapılmalıdır” diyen Dursun, erken evrenin hemen sonrasında ise yoğun fizik tedavi, iş uğraşı tedavisi, mesane rehabilitasyonu, solunum rehabilitasyonu ve diğer rehabilitasyon uygulamaları mutlaka uygulanmalıdır” dedi.

2 METREDEN AZ OLAN YERLERE BALIKLAMA ATLAMAYIN

Dursun, ”balıklama” olarak tabir edilen atlayış sırasında, suyun derinliğinin bilinmesi ve 2 metreden az olan yerlere bu şekilde atlanmaması gerektiğini anlatarak, ellerin baştan önce suyla temas ederek, herhangi bir dış etkene çarpması durumunda hızlı refleks gösterip başın olası bir çarpmadan korunması gerektiğini dile getirdi.

Prof. Dr. Erbil Dursun, balıklama atlamada, boyun hasarı oluşmasa bile başın sert zemine çarpması dolayısıyla ani bilinç kaybının gelişebileceğini ve böyle bir durumda çok iyi yüzme bilinse dahi boğulma olayının yaşanabileceğini ifade etti.

Bir cevap yazın